Enerji Piyasası ve Kamulaştırma Süreci

Elektrik Piyasasında Kamulaştırma Süreci: Hukuki Temeller ve Uygulamalar

Elektrik piyasasında faaliyet göstermek isteyen enerji şirketleri için, projelerin hayata geçirilmesi sürecinde gerekli olan taşınmazların temini ve bu taşınmazlar üzerinde gerekli hakların kurulması kritik bir aşamadır. Bu süreç, hem hukuki hem de idari birçok düzenlemeyi içermekte olup, kamu yararı ilkesi doğrultusunda yürütülmektedir. Kamulaştırma süreci, enerji projelerinin gerçekleştirilmesi için kaçınılmaz bir adım olabilir ve bu süreç, enerji piyasasının düzenlenmesinden sorumlu olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından titizlikle yürütülmektedir.

Bu makalede, Elektrik Piyasası Kanunu, EPDK’nın kamulaştırma sürecindeki rolü ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde, elektrik piyasasında kamulaştırma sürecinin hukuki temelleri ve uygulamaları detaylı olarak ele alınacaktır.

1. Elektrik Piyasası Kanunu ve Kamulaştırma

Elektrik Piyasası Kanunu\’nun 19. maddesi, elektrik piyasasında üretim faaliyetlerine ilişkin taşınmaz temini işlemlerini düzenlemektedir. Bu maddeye göre, önlisans veya lisans sahibi tüzel kişilerin, üretim faaliyetlerine ilişkin taşınmaz temini talepleri, Kamulaştırma Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine göre EPDK tarafından yürütülür. Kurum, bu talepleri değerlendirir ve uygun görmesi halinde, Kurul tarafından kamulaştırma kararı alınır. Bu kararlar, kamu yararı kararı yerine geçer ve herhangi bir makamın onayına tabi değildir.

Kamulaştırma sürecinde, kamulaştırılan taşınmazların mülkiyeti ve üzerindeki sınırlı ayni haklar, ilgili kamu kurumları veya Hazine adına tescil edilir. Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde, lisans süresi boyunca bedelsiz irtifak hakkı tesis edilir veya kullanma izni verilir. Bu taşınmazların kamulaştırma bedeli ve diğer giderler, önlisans veya lisans sahibi tüzel kişiler tarafından ödenir.

2. EPDK\’nın Kamulaştırma Sürecindeki Rolü

EPDK, elektrik piyasasında faaliyet gösteren şirketlerin taşınmaz temini taleplerini değerlendirir ve gerekli gördüğünde kamulaştırma kararı alır. EPDK\’nın rolü, yalnızca elektrik üretim tesisleri ile sınırlı olmayıp, aynı zamanda elektrik iletim ve dağıtım faaliyetleri için de geçerlidir. TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.) ise, elektrik dağıtım faaliyetlerine ilişkin taşınmaz temini işlemlerini yürütmekle yetkilidir.

Kamulaştırma süreci şu aşamalardan oluşur:

  1. Taşınmaz Temini Taleplerinin Değerlendirilmesi: EPDK, önlisans veya lisans sahibi tüzel kişilerin taşınmaz temini taleplerini değerlendirir. Bu taleplerin kamu yararına uygun olup olmadığı Kurul tarafından incelenir.

  2. Kamu Yararı Kararı ve Kamulaştırma Kararı: Uygun görülen talepler için EPDK tarafından kamu yararı kararı alınır. Bu karar, herhangi bir makamın onayına tabi olmaksızın, doğrudan yürürlüğe girer. Kamulaştırma kararları ise, taşınmazların parsel bazında alınmasını gerektirir.

  3. Kamulaştırma İşlemlerinin Yürütülmesi: Kamulaştırma kararının ardından, taşınmazların mülkiyeti ilgili kamu kurumları veya Hazine adına tescil edilir. Bu taşınmazlar üzerinde, lisans süresi boyunca bedelsiz irtifak hakkı tesis edilir veya kullanma izni verilir.

  4. Tapuya Şerh Verilmesi: Kamulaştırma kararlarının ardından, ilgili taşınmazlar üzerine tapuya şerh konulur. Bu şerh, taşınmazın üzerinde bir kamu yararı amacıyla kamulaştırma yapılmakta olduğunu resmi olarak kayıt altına alır ve taşınmaz üzerindeki işlemlerin projeye zarar vermesini engeller.

3. EPDK Taşınmaz Temini Yönetmeliği

EPDK tarafından yürütülen kamulaştırma işlemleri, 02.11.2021 tarihli ve 31647 sayılı Resmi Gazete\’de yayımlanan \”Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Tarafından Yürütülen Taşınmaz Temini İşlemleri Hakkında Yönetmelik\” hükümleri çerçevesinde düzenlenmiştir. Bu yönetmelik, elektrik, doğal gaz ve petrol piyasalarında Kurum tarafından yürütülecek taşınmaz temini uygulamalarına ilişkin usul ve esasları belirler.

Yönetmeliğin amacı, taşınmaz temini süreçlerinin adil, şeffaf ve kamu yararına uygun olarak yürütülmesini sağlamaktır. Yönetmelik, EPDK\’nın ve önlisans/lisans sahibi tüzel kişilerin taşınmaz temini sürecindeki görev, yetki ve sorumluluklarını açıkça tanımlar. Yönetmelikte, kamu yararı kararı ve lüzum kararı gibi kavramlar da detaylandırılmıştır.

4. Kamulaştırma Sürecinde Hukuki Koruma ve Dava Hakkı

Kamulaştırma sürecinde, mülk sahiplerinin haklarının korunması büyük önem taşır. Kamulaştırma Kanunu\’nun 14. maddesi, kamulaştırma işlemine karşı dava açma hakkı tanımaktadır. Bu hak, mülk sahiplerinin mülkiyet haklarını korumak amacıyla getirilmiştir. Kamulaştırma işlemine karşı dava açma süresi, kamulaştırma işlemine ilişkin tebligatın malike yapıldığı günden itibaren 30 gündür.

Ayrıca, kamulaştırma kararına karşı idari yargı mercilerinde iptal davası açılabilir. Bu süreçte, mahkeme tarafından yürütmenin durdurulması kararı verildiğinde, kamulaştırma işlemleri durdurulur ve mahkeme kararı beklenir. İptal kararı verilmesi durumunda, kamulaştırma süreci sonlandırılır ve taşınmaz temini işlemi yeniden değerlendirilir.

5. İrtifak Hakkı ve Taşınmaz Temininden Vazgeçme

Kamulaştırma sürecine alternatif olarak, bazı durumlarda taşınmazlar üzerinde irtifak hakkı tesis edilebilir. İrtifak hakkı, taşınmazın belirli bir kesimi, yüksekliği veya derinliği üzerinde kamu yararı amacıyla bir hak tesis edilmesini ifade eder. Bu yöntem, taşınmazın mülkiyet hakkını tamamen ortadan kaldırmadan kamu yararı için gerekli olan yapıların inşa edilmesine imkan tanır.

İdare, kamulaştırmanın her aşamasında, kamulaştırma kararını veren yetkili merciin kararı ile kamulaştırmadan tek taraflı olarak kısmen veya tamamen vazgeçebilir. Bu durumda, taşınmaz üzerindeki kamulaştırmaya yönelik yapılan belirtme ve şerhler, idarenin talebi ile tapu sicilinden terkin edilir. Eğer kamulaştırma amacının ortadan kalkması veya kamu yararına yönelik ihtiyacın sona ermesi gibi durumlar söz konusu ise, kamulaştırmadan vazgeçilmesi mümkündür.

6. Kamulaştırma Sürecinde Mülk Sahibinin Geri Alma Hakkı

Kamulaştırma Kanunu\’nun 23. maddesi, mülk sahibine kamulaştırma bedelini geri ödeme ve taşınmazını geri alma hakkı tanır. Bu hak, kamulaştırma bedelinin kesinleşmesinden itibaren beş yıl içinde kullanılabilir. Eğer kamulaştırılan taşınmaz üzerinde kamu yararına yönelik bir işlem yapılmazsa, mal sahibi bu hakkını kullanarak taşınmazını geri alabilir.

Bu hak, kamulaştırmanın kamu yararına uygun kullanılmasını teşvik eden önemli bir araçtır. Geri alma hakkının kullanılabilmesi için yasal şartların tamamının yerine getirilmesi ve bir yıllık sürenin korunması gerekir. Bu sayede, kamulaştırılan taşınmazların uzun süre kullanılmaması veya kamu ihtiyacı için tahsis edilmemesi gibi durumların önüne geçilir.

Sonuç

Elektrik piyasasında kamulaştırma süreci, enerji projelerinin hayata geçirilmesi için hayati öneme sahip bir süreçtir. Bu süreçte, EPDK’nın rolü büyük olup, taşınmaz temini işlemlerinin kamu yararına uygun olarak yürütülmesini sağlar. Kamulaştırma sürecinde mülk sahiplerinin haklarının korunması ve süreçlerin adil, şeffaf bir şekilde yürütülmesi, enerji projelerinin başarısı için kritik öneme sahiptir. Ayrıca, taşınmaz temini sürecinde kamulaştırma yerine irtifak hakkı tesis edilmesi veya kamulaştırmadan vazgeçilmesi gibi alternatif yöntemlerin uygulanması, sürecin esnekliğini artırır ve taraflar arasında uzlaşmayı kolaylaştırır.

Bu makale, enerji sektöründe faaliyet gösteren profesyoneller, proje geliştiricileri ve hukuk danışmanları için, elektrik piyasasında kamulaştırma sürecine dair kapsamlı bir rehber sunmayı amaçlamaktadır. Kamulaştırma sürecinin her aşamasında dikkat edilmesi gereken hususlar, bu makalede detaylı olarak ele alınmıştır.

Uyarı Metni

Bu makalede yer alan bilgiler, Türkiye’deki rüzgar ve güneş enerji santrali lisans süreçleriyle ilgili genel bir rehber niteliğindedir ve yalnızca bilgilendirme amacı taşımaktadır. Bu bilgiler, yapay zekaya öğretilmiş verilere dayalı olarak oluşturulmuş olup, mevcut mevzuat ve yasal düzenlemelerle birebir örtüşmeyebilir. Enerji sektöründeki yasal düzenlemeler sürekli olarak güncellenmekte ve değişmektedir. Bu nedenle, burada sunulan bilgilerin doğruluğunu ve geçerliliğini garanti etmek mümkün değildir. Özellikle enerji projeleri ve lisans başvuruları gibi hukuki ve teknik süreçlerde, her zaman güncel mevzuat ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) gibi yetkili kurumlardan alınacak resmi görüşler ve belgeler esas alınmalıdır. Bu makalede yer alan bilgilere dayanarak yapılan herhangi bir işlem veya karar, tamamen okuyucunun sorumluluğundadır. Bu nedenle, yasal ve teknik danışmanlık hizmeti almak ve güncel mevzuata uygun hareket etmek, olası risklerin önlenmesi açısından kritik önem taşımaktadır.

No responses yet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir