Acele Kamulaştırma Nedir ? Nasıl Yorumlanmalıdır.

Türkiye\’de son zamanlarda yapılan kamulaştırmasız el atma diğer bir adı ile acele kamulaştırma yasal dayanağı nedir ? nasıl yorumlanmalıdır ?

Cevap: Şaban GÜL ( Harita Mühendisi – Kamulaştırma Uzmanı ) – 13.11.2021

Acele Kamulaştırma Nedir ?

Olağanüstü şartların olması durumunda, kamulaştırmayı yapan idarenin kamulaştırma işlemlerini sonraya bırakarak ihtiyaç duyulan taşınmazlara el koymasıdır. Acele kamulaştırma yöntemi, işleyişi bakımından istisnai bir kamulaştırma yöntemidir.

Acele Kamulaştırma Yasal Dayanağı Nedir ?

Acele kamulaştırma kanunen Anayasanın 35. Maddesine dayandırılmış ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27. Maddesinde Acele Kamulaştırma başlığı altında kanunda yerini almıştır.

Anayasanın 35. Maddesinde “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” denmektedir. Acele kamulaştırma, bir kamulaştırma yöntemi olup, Anayasanın bu maddesinde kamu yararı amacı taşıyan acele kamulaştırma yöntemini de kapsamaktadır. 2942 Sayılı Kamulaştırma kanunun 27. Maddesinde ;

3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10 uncu madde esasları dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.

Mahkemece verilen taşınmaz mala el koyma kararı tapu müdürlüğüne bildirilir. Taşınmaz malın başkasına devir, ferağ veya temlikinin yapılamayacağı hükmü tapu kütüğüne şerh edilir. El koyma kararından sonra taşınmaz mal 20 nci madde uyarınca boşaltılır.

Bu Kanunun 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir.

denmektedir. Bu madde kapsamında kamulaştırılacak taşınmazların kıymet takdiri işlemleri daha sonraya bırakılarak taşınmaza acele kamulaştırma ile el koyulabileceği belirtilmektedir. Bu el koyma kararı mahkemece ilgili Tapu Müdürlüğü’ne bildirilir. Bu durumda taşınmaz başkasına devredilemez, ferağ ( devretme ) işlemi yapılamaz ve temlik ( hakkın başkasına geçmesi ) yapılamaz.

Acele Kamulaştırmaya Karşı Yapılacak İtirazlar

Acele kamulaştırmada acelelik kararına yapılacak itirazlar Danıştay’a , kamulaştırma kararına yapılacak itirazlar ise taşınmazın bulunduğu yerdeki İdare Mahkemesine yapılır.

Acele Kamulaştırma Kavramı:

Kamulaştırılacak taşınmaz ile ilgili El koyma kararı alındıktan sonra Kamulaştırma Kanunun 20. Maddesi uyarınca taşınmaz, kamulaştırma yapan idare tarafından boşaltılır. 20. Md’de şöyle denmektedir;

Bu Kanun uyarınca lehine kamulaştırma yapılan idare adına tapu dairesince tescil edilen taşınmaz malın boşaltılması idarece icra memurundan istenir. İcra memuru taşınmaz malı onbeş gün içinde boşaltmalarını içindekilere tebliğ eder. Bu süre içinde taşınmaz mal boşaltılmazsa icraca boşaltılır. İtiraz ve şikayet boşaltmayı durdurmaz ve mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilemez.

Taşınmaz malın boşaltılması sebebiyle mal sahibi ve idare tazminat ile sorumlu tutulamaz. Ekili arazinin boşaltılması hasat sonuna bırakılır. Hasat zamanının beklenmesi mümkün olmadığı hallerde kamulaştırmayı yapan idare, mahkemece takdir edilecek ekin bedelini tazmin etmek şartıyla, arazinin boşaltılmasını talep edebilir. Ekin bedeli 11 ve 12 nci maddeler uyarınca yapılan kamulaştırma değerinin tespitinde nazara alınmış ise, taşınmaz malın boşaltılması için tekrar bu bedelin tespit ve ödenmesi gerekmez.

Acele kamulaştırma ile kamulaştırmasız el atma yapılması, idarenin kamu yararı amacı ile bir taşınmaza kalıcı olarak tesis edilen el koyma işlemidir. Acele kamulaştırma, diğer bir deyiş ile kamulaştırmasız el atma işlemi kamulaştırmaya benzese de süreci düşünüldüğünde birçok fark bulunmaktadır. Kamulaştırmasız el atma, el atma yapan idarenin, taşınmazı kamulaştırmaya başvurmadan fiili olarak işgal ederek kamu yararı amacı taşıyan bir hizmete tahsis etmesi ve taşınmaz üzerinde kalıcı tesisler yapması anlamına gelmektedir.

Bir taşınmazda kamulaştırmasız el atmadan bahsedebilmek için kamulaştırma yetkisi bulunan idare tarafından taşınmaz üzerinde kamu yararı amacı taşıyan bir tesisin var olması gerekmektedir.  Bu durum taşınmazın malik veya maliklerine tazminat talebi hakkı doğurmaktadır. Fiili el atma işlemini gerçekleştiren idare, taşınmazın malik veya maliklerine mahkeme yolu ile el koyma bedelini öder ve ardından Kamulaştırma Kanunun 10. Maddesi kapsamında Bedel Tespit ve Tescil Davası açarak taşınmazın kamulaştırma sürecini olması gereken süreçte devam ettirir.

Kamulaştırmasız el atma kavramı dört ana unsurdan oluşmaktadır.

  1. Kamu Yararı Amacı Taşıması: Fiili veya Hukuki El atma yapılan taşınmazda gerçekleştirilen tesisin kamu yararı amacı taşıması gerekmektedir
  2. Fiili veya Hukuki El Atma: Taşınmaz üzerinde fiili veya hukuki olarak el atma işleminin gerçekleştirilmiş olması. Taşınmazın üzerine şerh konulması, satışa engel olunması gibi hukuki el atma işlemi de el atma kapsamına girmektedir.
  3. Sahiplik ( Maliklik ) : El atma işleminin gerçekleştiği taşınmazın bir sahibi olması gerekmektedir.
  4. Rızası Dışında Gerçekleşme: El atma işleminin gerçekleştiği taşınmazın malik veya maliklerinin rızası olmadan el atma işleminin gerçekleşmesidir.

Acele Kamulaştırmaya İlişkin Kamulaştırma Kanunundaki Geçici Maddeler:

Kamulaştırmaksızın kamu hizmetine ayrılan taşınmazların bedel tespiti ile ilgili Kamulaştırma Kanunun Geçici Madde – 6 da şöyle denmektedir:

Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 9/10/1956 tarihi ile 4/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan talepler, bedel talep edilmesi hâlinde bedel tespiti ve diğer işlemler bu madde hükümlerine göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak işlemlerde öncelikle uzlaşma usulünün uygulanması dava şartıdır.

İdarenin daveti veya malikin müracaatı üzerine, fiilen el konulan taşınmazın veya üzerinde tesis edilen irtifak hakkının idarenin daveti veya malikin müracaat ettiği tarihteki tahmini değeri; bu Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre teşkil edilen kıymet takdir komisyonu marifetiyle, taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak ve bu Kanunun 11 inci ve 12 nci maddelerine göre hesaplanmak suretiyle tespit edilir. Tespitten sonra, bu Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre teşkil olunan uzlaşma komisyonunca, idarenin daveti veya malikin müracaat tarihinden itibaren en geç altı ay içinde 7201 sayılı Kanun hükümlerine göre tebliğ edilen bir yazı ile, tahmini değer bildirilmeksizin, talep sahibi uzlaşma görüşmelerine davet edilir.

Uzlaşma; idareye ait taşınmazın trampası, idareye ait taşınmaz üzerinde sınırlı ayni hak tanınması veya imar mevzuatı çerçevesinde başka bir yerde imar hakkı kullandırılması suretiyle veya bunların mümkün olmaması hâlinde nakdi bedel üzerinden yapılabilir.

Uzlaşma görüşmeleri, hukuki veya fiili engel bulunmadığı takdirde davete icabet tarihinden itibaren en geç altı ay içinde sonuçlandırılır ve uzlaşmaya varılıp varılmadığı, malik veya temsilcisi ile komisyon üyeleri tarafından imzalanan bir tutanağa bağlanır. Bu tutanak ile uzlaşma görüşmelerine ilişkin bilgi ve belgeler, açılacak davalarda taraflar aleyhine delil teşkil etmez. Uzlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde uzlaşılan hakkın türünü, tanınma şart ve usullerini, nakdi ödemede bulunulacak ise miktarını ve ödeme şartları ile taşınmazların tesciline veya terkinine dair muvafakati de ihtiva eden bir sözleşme akdedilerek bu sözleşme çerçevesinde işlem yapılır ve uzlaşma konusu taşınmazlar resen tapuya tescil veya terkin edilir.

Uzlaşılan bedel, bütçe imkanları dâhilinde sonraki yıllara sâri olacak şekilde taksitli olarak da ödenebilir. Taksitli ödeme süresince, 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanuna göre ayrıca kanuni faiz ödenir.

İdare ve malik arasında uzlaşma sağlanamadığı takdirde, uzlaşmazlık tutanağının tanzim edildiği tarihten itibaren üç ay içinde malik veya idare tarafından bedel tespiti davası açılabilir. Dava açılması hâlinde, fiilen el konulan taşınmazın veya üzerinde tesis edilen irtifak hakkının dava tarihindeki değeri, ikinci fıkranın birinci cümlesindeki esaslara göre mahkemece bu Kanunun 15 inci maddesine göre bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle tespit ve taşınmazın veya hakkın idare adına tesciline veya terkinine hükmedilir. Tespit edilen bedel, bu maddenin sekizinci fıkrasına göre idarece ödenir. Tescile veya terkine ilişkin hüküm kesin olup tarafların hükmedilen bedele ilişkin temyiz hakkı saklıdır.

Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.

Kesinleşen mahkeme kararlarına istinaden bu madde uyarınca ödemelerde kullanılmak üzere, ihtiyaç olması hâlinde, merkezi yönetim bütçesine dâhil idarelerin yılı bütçelerinde sermaye giderleri için öngörülen ödeneklerinin (Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçelerinin güvenlik ve savunmaya yönelik mal ve hizmet alımları ile yapım giderleri için ayrılan ödeneklerin) yüzde ikisi, belediye ve il özel idareleri ile bağlı idareleri için en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının, diğer idareler için en son kesinleşmiş bütçe giderleri toplamının en az yüzde ikisi oranında yılı bütçelerinde pay ayrılır. Kesinleşen alacakların toplam tutarının ayrılan ödeneğin toplam tutarını aşması hâlinde, ödemeler, sonraki yıllara sâri olacak şekilde, garameten ve taksitlerle gerçekleştirilir. Taksitlendirmede, bütçe imkanlarıile alacakların tutarları dikkate alınır. Taksitli ödeme süresince, 3095 sayılı Kanuna göre ayrıca kanuni faiz ödenir. İdare tarafından, mahkeme kararı gereğince nakdi ödeme yerine, üçüncü fıkrada belirtilen diğer uzlaşma yolları da teklif edilebilir ve bu maddenin uzlaşmaya ilişkin hükümlerine göre işlem yapılabilir.

Bu maddenin bedele ilişkin hükümleri, vuku bulduğu tarih itibarı ile bu maddenin kapsamında olan kamulaştırmasız el koymadan dolayı açtıkları tazminat davası süre bakımından dava hakkının düştüğü gerekçesiyle reddedilmiş olanlar hakkında da uygulanır. Evvelce açtıkları davalar sonunda tazminat almaya hak kazanmış veya süre dışındaki sebeplerden dolayı davaları reddedilmiş olanlar hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz. Ancak, gerek iç hukuka ve gerekse milletlerarası hukuka göre evvelce açtıkları davalar sonunda hak kazanmış oldukları tazminat henüz ödenmemiş olanlara, idare tarafından nakdi ödeme yerine, üçüncü fıkrada belirtilen diğer uzlaşma yolları teklif edilebilir ve bu maddenin uzlaşmaya ilişkin hükümlerine göre işlem yapılabilir.

Vuku bulduğu tarih itibarı ile bu maddenin kapsamında olan kamulaştırmasız el koymadan dolayı bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce tazmin talebiyle dava açmış olanlar; bu madde hükümlerine göre uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilirler. Uzlaşma talebi üzerine, uzlaşma görüşmelerinin neticesine kadar dava bekletilir; uzlaşılamaması hâlinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edilir.

Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır. Kararı kesinleşen davalara ise, bu maddenin yalnızca sekizinci fıkra hükümleri uygulanır. Bu madde uyarınca ödenecek olan bedelin tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacakları haczedilemez.

Kamulaştırma kanunun Geçici 16. Maddesinde kamulaştırmasız el atma ile ilgili şöyle denmektedir:

Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 4/11/1983 tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiilî el konulması veya hukuki el atılması sebebiyle mülkiyet hakkından doğan taleplere dair bedel ve tazminata ilişkin davalarda verilen kararlar taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararların icrasına ilişkin hükümlere göre yerine getirilir. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, kesinleşmemiş mahkeme kararlarına dayanılarak başlatılan icra takipleri kesinleşmiş mahkeme kararı ibraz edilinceye kadar durdurulur.

Uyarı:

Verilen cevaplar kesinlik arz etmeyip Şaban GÜL tarafından öneri niteliğinde yazılmıştır. Verilen bilgiler tamamen Şaban GÜL tarafından yazılan kişisel görüştür. Sorulan soruya verilen cevaplarda mevzuat ve teknik değişikliklerden dolayı farklılıklar olabilir. Ayrıca söz konusu verilen cevaplar kişi veya kurumlar tarafından kabul görmeyebilir. Bu nedenle bu konuyu mutlaka ilgilileri ile görüşüp mutabakata varınız. Burada anlatılanlar sadece yol göstermek amaçlıdır. Daha fazla ayrıntı için lütfen sabangul67@gmail.com e-posta adresine ileti gönderiniz.

Kamulaştırma Soruları Kategorisi Hakkında Bilgilendirme:

Kamulaştırma ile ilgili bu makaleyi inceleyen okuyucunun aşağıdaki metni mutlaka okuması gerekmektedir.

Kamulaştırma ile ilgili sorulan sorular 4650 sayılı yasa ile değişen 2942 sayılı kamulaştırma kanunu başta olmak üzere, 3402 sayılı Kadastro kanunu ve mülkiyete ilişkin kanunlar esas alınarak, yönetmelik ve tebliğler esas alınarak cevaplanmıştır. Kamulaştırma konusunda verilen cevapların hukuki bir geçerliliği yoktur. Kamulaştırma ile ilgili en doğru bilgi kamulaştırma yapan idare tarafından edinilebilir. 

Kamulaştırma ile ilgili bir davanız söz konusu ise lütfen hukuki süreci takip ederek, esas en doğru bilgiyi avukatınız veya kurumda ilgili kişilerden veya konusunda uzman kişilerden alınız.

Kamulaştırma ile ilgili internet sayfalarında veya sosyal medyadaki gerçek olmayan bilgilere güvenmeyiniz ve internet ortamında veya sosyal medyada yardım ararken veya fikir sorarken kesinlikle kişisel verilerinizi tanımadığınız kişiler ile paylaşmayınız. Aksi durumda ciddi zarar görebilirsiniz.

Kamulaştırma ile ilgili tüm sorularınızı kamulaştırma yapan idarenin ilgili bölge müdürlüğüne veya şefliklerine mesai saatleri içerisinde sorabilirsiniz. Unutmayın ki en doğru bilgiyi kamulaştırmayı yapan idare verecektir. 

Yurtdışında yaşıyor ve tarafınıza kamulaştırma ile ilgili tebligat gelmiş ise bunun için Türkiye\’ye gelmenize gerek yoktur. Tanıdığınız ve güvendiğiniz bir dosta veya akrabanıza vekalet vererek bu işlemi gerçekleştirebilirsiniz. Türkiye sınırları içerisindeyseniz ve kamulaştırma yapılan yere uzaksanız, kamulaştırma yapan idarenin farklı bir bölge müdürlüğü veya şefliklerinden de kamulaştırma işlemini gerçekleştirebilirsiniz.

No responses yet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir